Ligin belkide en zor deplasmanında, senenin belkide en kötü hava şartlarında oynamak hele hele sahasında 12 maçtır yenilmeyen ve taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmış formda Sivasa karşı oynamak hakikaten göz korkutucuydu. Tek avantajımız 3 haftadır mağlup olmanın takımda yaratacağı motivasyon ve Fernandesin takıma dönüşü olacaktı. Hoca sahaya Tanju-Toraman bekleri ile çıkmış, orta sahada zaten bir türlü istenen seviyeye gelemeyen Simaoyu birde zemin şartlarını göz önüne alarak kulübede oturtmuştu. İlk bakışta sahada fiziksel olarak rakibe direnecek bir takım görüyorduk. Fakat ilk yarı takımın ortaya koymuş olduğu performans gerçekten beklediğimizin çok üzerinde çıktı. Rakip oyuncular zemine olan alışkanlıklarından daha dengeli ve rahat oynuyor sadece bizimle mücadele ediyorken bizim oyuncuların çoğu ikili mücadelede kayması, ayakta kalmak için güç sarf etmesi çok büyük bir handikaptı. Buna rağmen ilk yarı rakibi tamamen sindirmiş bariz bir üstünlük ortaya koymuştuk. Zemin bu halde olmasa muhtemelen ilk yarı bu motivasyon ve istekle 2-3 farkla bitebilirdi.
İlk devrede kötü oynuyor diyebileceğimiz tek bir oyuncu yok iken Pektemekin inanılmaz arzusu akıllara İlhan Mansızı getirdi. Velinin - Necipin - Fernandesin ağırlığı hissediliyor, Sivasın en korkulan hücumcularının adı dahi duyulmuyordu. Bu üstünlükle nasılsa 2. yarı golü buluruz derken devrenin son dakikalarında özlediğimiz Fernandes-Sivok duran top organizasyonlarından birinde golü bulduk.
Karşılaşmanın ikinci yarısında artık Sivas fazlaca risk almaya başlamıştı ve bu Holosko-Pektemek tarzında hücumcular için fırsat demekti. Fakat kontra atak futbolunu bir türlü beceremeyişimiz bu sezonki en büyük sorunlarımızdan biri olarak göze çarpıyor. Bu o kadar büyük bir sorun haline geldi ki rakip kim olursa olsun öne geçtikten sonra maçın son dakikasına kadar farkı açamamak yüzünden sürekli baskı yiyoruz. Maçı skor olarak koparamamanın bedelini yorularak ve stress yaşayarak ödüyoruz.
Dün yakaladığımız bu kontralardan birini golle sonuçlandırabilseydik çok büyük bir iş başarmış ve bugün Sivastan 3 puan alarak dönmüş olacaktık. Evet Sivas deplasmanından 3 puanla dönmek çok büyük bir iştir. Tıpkı sahanda Mersine 3 puan vermek gibi büyük bir iş... Fakat skoru 2ye taşıyamayınca Sivasın baskısına direnmekle geçen bir 2. yarıya mahkûm olduk. Son dakikalarda Cenk kulağına kar suyu kaçmış boğaz lüferleri gibi dengesini kaybetti ve Sivasa komşu illerden birinden Ermanın yolladığı şutu estetik bir şekilde içeri aldı.
Takıma neden Kayseriye yenildin, neden Mersine yenildin deme hakkımız var, geçen hafta ve bu hafta ise normal puan kayıpları yaşadık. Fakat ne acıdır ki puan kaybının normal karşılanacağı bu iki zor maçta bu kayıpları hak etmedik yollarla yaşanmıştı. Yazık ki bu zengin kadro ile fark yaratmayı bir türlü beceremedik ve zaman su gibi akıp gidiyor. Herşeye rağmen bu takımın yine oluru var. Yönetimsel infialleri takımdan ayrı yaşamalı ve sahada bir şeyler yapmaya çalışan takıma sabırla destek verilmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder