6günde oynanacak 3 maçın ilkinde memleket karlar altındayken Kayseride çıktık. Eksik oyuncular, saha ve zemin şartları ve rakibin dişli olması beni kafadan 1 puana razı etmişti. Ama bu kafadan gol yemek zorundayız anlamına gelmiyordu tabi. 47. snde kalemizde golü görmek böyle bir maçı oldukça zora soktu. Golden sonra toparlanıp sazı ele alalım dediğimiz anlarda bir türlü bunu başaramadık çünkü Kamil sağolsun ortasahada top alıp oyuna şekil verecek oyuncularımızı henüz topla buluşmuşken dilim dilim doğrayan genç Kayserili oyuncuları bundan men edecek en ufak bir tedbir almamıştı. Top kayıplarımızı hızlı toplarla özellikle Troisiyi defansın arkasına kaçırmayı başaran rakip sıkıntılı anlar yaşamamıza neden oluyordu. Diğer taraftan hala Fernandes Q7 gibi isimler topla her buluştuğunda sert müdahaleler alıyor ve özellikle Fernandesin hakeme isyanı zıvanadan çıkmaya başladığını gösteriyordu. Çok geçmeden kendisine verilmeyen adaleti kendince aramaya kalkarak ilk sarısını gördü ve devre bitmeden 2. sarıyla oyundan atıldı. Fernandes denen adamı 2 senedir izliyoruz, ilk kez bir maçta kırmızı görüyor ve ilk defa şu solda gördüğümüz gibi güçlükle zaptedilecek kadar sinirleniyor. Neden acaba?
Karşılaşmanın ilk yarısında zaman zaman gole yaklaştığımız anlar olsa da zor anlar yaşadık. Şotanın Beşiktaşı çok güzel çalıştığını ve bunun sonucunda kurduğu planın çokta güzel işlediğini gördük. İlk Kayseri maçı gibi şanssızlıklardan dem vurmak dışında bu anlamda Şotanın hakkını da teslim etmeliyiz. Takımının en golcü ismi Gökhan Ünalı yanında oturtmuş ve muhtemelen gol yemesi durumunda set hücumu yapmak için kullanmak üzere bekletmekteydi. Zira maça onla başlasa Sivok ve Egemenin kucağına teslim edecek ve sittin sene istediği pozisyonları bulamayacaktı. Onun yerine defansın en dengesiz bölgesine yani Ekremin üzerine Troisiyi salmış ve maç boyunca gerek Troisinin sürat ve becerisi, gerek Ekremin yeteneksizliği ve saçmalaması sonucu bu bölgede çok etkili olmayı başarmıştı. Diğer kanatta da bunun kadar etkili olmasa da Sefa ile pozisyonlar yakaladı ve Furkan ile Abdullahın dinamizmini Beşiktaşın oyun kurmasını engellemek için kullandı. Plan işe yaramıştı üstelik çok erken gol bulduğu halde vazgeçmeden oyunu Beşiktaşın yarı sahasında oynamaya devam ederek kalesini tehlikelerden uzak tutmuştu.
İkinci yarı Beşiktaşın en önemli ismi eksilince daha kontrollü oynayarak ve ortasahayı daha da boğarak skoru tutmayı planladı. Fakat bu devrede Beşiktaş etkili olmaya başlamıştı. Eğer Kamil kamillik yapmayıp ayan beyan gözünün önünde 2. sarıyı hakeden Kayserili Pekariki atmayı becerebilse belki de şu sıralarda tek yandığımız Fernandesin kırmızısı olacaktı. Fakat Kamil bunu da batırdığı gibi bu dakikadan sonra iyice bokunu çıkardığını farketmiş olacak hatalarını yeni hatalarla giderme çabasına girdi. Saçma sapan pozisyonlarda lehimize fauller çalıyordu ki bunlar ilk yarı çalmadıklarının yanında çerez kalacak cinstendi. Keşke hiç içine sıçmasaydı da biz efendi efendi yenilseydik. Zira Kayseri deplasmanında alınacak mağlubiyet hiçte hazmetmesi zor bir sonuç değildi.
Nihayetinde maç içinde kamilin sinirimizi bozması dışında umutlanabileceğimiz şeylerinde olduğu bir akşamdı. En çok sevindiğim belkide geldiğinden beri ilk defa hücumda bu kadar net etkisini gördüğüm Simao oldu. İlk yarı Pektemek ve Necipe hazırladığı pozisyonlar önümüzdeki Avrupa maçları derbiler ve play-off günleri için umut vericiydi. Q7nin Fenerbahçe maçına yetişmese de Galatasaray maçında bıraktığı formuna yaklaşabileceğini umuyorum. Birde Hilbertin artık takıma geri gelmesi için dualar etmeye başladım...
Takım Perşembe Mersin Pazar Fenerbahçe ile oynayacak. Program açıklandığından beri 6 günde 3maç oynayacak olmanın verdiği rahatsızlıkla Carvalhall isyan ediyordu. Bir de üzerine hava şartları bindi ve takım maçtan sonra İstanbula dönemedi. Salı günü geri gelecek takım doğru dürüst yenileme antrenmanı yapamadan yıpranmış bir şekilde Mersin maçına çıkacak. Fernandes ve Sivokun cezalı olduğu bu maçta da muhtemelen yüksek mücadele seviyesi karşısında zorlanacak ve Pazar günü dayak yemiş bir şekilde Kadıköye gidecek. Hadi bakalım tff bu muhteşem planlamalarından dolayı hakettiğin bedduaları yükle sırtına...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder