25 Ekim 2011 Salı

24.10.2011 MersinİY0- BJK1 ST Süper Lig

7.Haftanın son maçına çıkarken üzerindeki hemen hemen tüm takımların puan kaybetmesiyle "kötü oynayanlar ligi" sıralamasında zirveye yaklaşma şansı Beşiktaşın kapısına dayandı. Çok etkili bir Mersin karşısında bir türlü taşları yerine oturmayan, isimleri harika ama üretkenlikleri berbat hücum oyuncuları olan takım ne yapacak, 3 gün sonra çıkacağı derbi öncesinde liderle puan farkını kapatma şansını değerlendirebilecek mi gibi sorularla boğuşurken Carvalhal den yine şaşırtıcı bir 11 le karşılaştık.
Hoca takımda aksayan, eleştirilen oyuncularda ısrar ediyor fakat inat etmiyordu. "Şu adam oynasa ne güzel olur", "bu adamı neden oynatmıyosun hoca" gibi yorumlar yapılırken hocada kadrosundaki her oyuncudan yararlanmak için türlü rotasyonlar sonunda yavaş yavaş takıma bir şekil vermeye başladı. Kayseri maçında Guti, Kievde Ernst, Hilbert ve bu maçta da Pektemek ve Veliyi sahadaydı ve haftalardır sallanan "esas oğlanlar" sıranın kendilerine gelmekte olduğunu hissetmiş olacaklar ki bu maçta etkili bir Simao ve Q7 izledik. Simao maç sonu istatistiklerinde takımın en çok koşan oyuncusu olurken Q7 de sezon başından beri sadece Stoke maçında gördüğümüz takımı düşünerek oynadığı bir futbol sergiledi. Kiev maçının kazanımları Ernst ve Hilbertin mücadelesine ortasahaya eklenen Velinin iki yönlü oyunu eklendiğinde maçın daha ilk yarısında Beşiktaşın bariz bir üstünlüğü ortaya çıktı.  Bu baskı ve tempo ilk yarının son 5-10 dakikasına kadar devam etti fakat fark 2 ye çıkmadığından bu kadar etkili oynamasına rağmen maçı kopartamamış oldu.
Mersinin sağ kanadına oynadığı uzun toplar ilk yarıdaki tek hücum yöntemi olmuştu fakat İsmail ekonomik oynadığında çok iyi bir sol bek olabileceğini bu pozisyonların çoğunda doğru hamleler yaparak gösterdi.
Beşiktaş geri dörtlüsünün ortasında ve kenarlarındaki ideal ikilileri bulunca çok fazla pozisyon vermedi fakat yine de 1-2 duran top ve uzaktan şut pozisyonunda devleşen Cenk maçtan sonra adından söz ettirdi. Buna karşılık Q7 ve Holoskoyla girdiği çok net pozisyonları atamayınca son dakikaya kadar puan kaybetme riskini taşımaya devam etti. Neyse ki Kiev maçındaki gibi bir şanssızlık bu maçta yaşanmadı ve kazasız belasız çok değerli 3 puanla Mersinden ayrılıp Fener maçına doğru yola çıkıldı.
Oyundaki kalitenin artması, sahada sıkıntı yaratan isimlerin hazır ve formayı hakeden alternatifleriyle yer değişebilmesi, yıldızların daha fazla sorumluluk alması tatsız tuzsuz ilerleyen sezonda biraz olsun umut ışığı yaktı. Eğer bıraktığı gibi dönerse Almeida'nında katkısıyla gol sıkıntısı aşılacak gibi duruyor. Bu da daha rahat kazanan ve kazandıkça özgüveni artan bir takımın oluşmasında önemli olacaktır. Yeterki hoca bu komplekssiz takıntısız ve adil tercihlerini yapmaya devam etsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder