Son zamanlarda “MOBBING” kelimesini duymayanımız kalmamıştır. Maalesef ingilizce karşılığı ile dilimize yerleşen bu kavram büyük bir gündem yarattı. İnsanlık tarihinde çok eskiden beri var olan ancak insan iç dünyası ve egosu ile doğrudan bağlantılı olması sebebiyle bir türlü ortaya çıkamayan bu kavram artık ulusal ve uluslarası boyutta hayatımızda yer almaktadır.
Mobbing kelimesinin türkçe karşılığı birçok kaynakta “zorbalık,bezdiri,yıldırma” olarak geçmektedir. Türk Dil Kurumu çoktan dilimize yerleşen mobbing kavramı yerine türkçe karşılık olarak “bezdiri” kavramını önermişti. Bu öneri kimseyi tatmin etmediği gibi oldukça eleştiri topladı. Türkçe karşılık bulunarak yeri doldurulamayan mobbing kelimesi yerine tanımını da içeren; duygusal şiddet, duygusal taciz, psikolojik terör gibi terimler kullanılmaktadır.
Mobbing, iş yerinde çalışan bir kişi veya grup tarafından aynı iş yerinde çalışan başka bir kişi üzerinde sistemli şekilde uygulanan baskı ve yıldırma eylemidir. Burada işveren için amaç işçiyi yıldırıp kendiliğinden işten çıkışına sebep olmaktır. Bu durum neticesinde de işveren kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulmaktadır. İş yerinde çalışanların aralarında da uygulanabilir. Bunlara örnek olarak; personeller aralarındaki itaatsizliği önlemek, kıskançlık, mevki korkusu gibi durumlar gösterilebilir. İşçinin yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, rahatsız etme ve kötü davranışlar yoluyla baskıcı bir tutum ile haksız ve kötü niyetli olarak sistemli şekilde maruz kaldığı davranışlar mobbing kavramını oluşturmaktadır. Mobbingin en yaygın olarak görüldüğü davranış biçimleri;
Mobbing kelimesinin türkçe karşılığı birçok kaynakta “zorbalık,bezdiri,yıldırma” olarak geçmektedir. Türk Dil Kurumu çoktan dilimize yerleşen mobbing kavramı yerine türkçe karşılık olarak “bezdiri” kavramını önermişti. Bu öneri kimseyi tatmin etmediği gibi oldukça eleştiri topladı. Türkçe karşılık bulunarak yeri doldurulamayan mobbing kelimesi yerine tanımını da içeren; duygusal şiddet, duygusal taciz, psikolojik terör gibi terimler kullanılmaktadır.
Mobbing, iş yerinde çalışan bir kişi veya grup tarafından aynı iş yerinde çalışan başka bir kişi üzerinde sistemli şekilde uygulanan baskı ve yıldırma eylemidir. Burada işveren için amaç işçiyi yıldırıp kendiliğinden işten çıkışına sebep olmaktır. Bu durum neticesinde de işveren kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtulmaktadır. İş yerinde çalışanların aralarında da uygulanabilir. Bunlara örnek olarak; personeller aralarındaki itaatsizliği önlemek, kıskançlık, mevki korkusu gibi durumlar gösterilebilir. İşçinin yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, rahatsız etme ve kötü davranışlar yoluyla baskıcı bir tutum ile haksız ve kötü niyetli olarak sistemli şekilde maruz kaldığı davranışlar mobbing kavramını oluşturmaktadır. Mobbingin en yaygın olarak görüldüğü davranış biçimleri;
· Mesleki yeteneğe yapılan eleştiriler,
· Dini ve siyasi görüşün alay konusu yapılması,
· Kişinin varlığının inkar edilmesi ve yokmuş gibi davranılması,
· Hareketleri taklit edilerek gülünç duruma düşürülmesi,
· Verilen işlerin geri alınması,
· Sürekli yaptığı iş eleştirilip kendine güveni azaltılır,
· Yapamayacağı bilgi ve tecrübesi olmadığı işler verilir,
· Yüksek sesle azarlama ve karalamaya maruz bırakılır,
· Dini ve siyasi görüşün alay konusu yapılması,
· Kişinin varlığının inkar edilmesi ve yokmuş gibi davranılması,
· Hareketleri taklit edilerek gülünç duruma düşürülmesi,
· Verilen işlerin geri alınması,
· Sürekli yaptığı iş eleştirilip kendine güveni azaltılır,
· Yapamayacağı bilgi ve tecrübesi olmadığı işler verilir,
· Yüksek sesle azarlama ve karalamaya maruz bırakılır,
Bu örnekler aslında her olayın kendi içinde incelenmeli ve değerlendirilmelidir. Mobbing kavramını bu kadar çok anlatıyoruz ancak Uluslararası hukuk ve Türk hukuku bakımından pozisyonu nedir? Öncelikle uluslararası hukukla başlamak gerekirse gelişmiş ülkelerin çoğunda kanunlar ile kapsamlı şekilde düzenlenen mobbing kavramına ağır para ve hapis cezaları öngörülmüştür. Ülkemizde ise durum maalesef pek de iç açıcı değil. Kanunlarda mobbinge ilişkin bir düzenleme mevcut olmadığı gibi bu durum ilk olarak 2006 yılında açılan bir dava ile hukuksal olarak yargıya taşınmıştır. Yargıtay tarafından, ilk kez 2006 yılında, açılan bu dava ile mobbing kavramı suç olara kabul edilmiş ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Mobbingin yargıya konu olup yargıtay içtihatları ile şekillenmeye başlaması sevindirici bir haber olmakla birlikte asıl yapılması gereken kanun ile düzenleme altına alınıp kapsamlı bir şekilde yasalaşmasıdır.
Güzel bir gelişme olarak belirtmeliyim ki 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi ile mobbing kavramını da kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu madde ile “İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, iş yerinde dürüstlük kuralına uygun bir düzenin gerçekleştirilmesini sağlamak, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacize uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Daha henüz kanunlarımızda suç olarak tanımlanmadan hayatımızdaki yerini alan bu kavramda göstermektedir ki Kanunlar sürekli olarak gelişen ve değişen hayat karşısında atıl kalmamalı aksine güncelliğini ve etkinliğini koruyabilmelidir.
Çok güzel dile getirmişsin Bayan Şorombil:)Umarım mobbing kavramı yakın zamanda hukukumuzda oturur, davalarımız kazanılırr;)
YanıtlaSil