Bursaspor, Beşiktaş JK, Diyarbakırspor, Karagümrük takımlarında oynadı. Futbola Bursa'da İnegölspor'da başladı. Tekstilci olan babası Rahmi Okyar'ın, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde yönetici olduğu dönemde Beşiktaş'a transfer oldu. 1968-1976 yılları arasında Beşiktaş'ta 253 maçta oynayıp, 21 gol attı. 1974-1975 sezonunda Türkiye Kupasını kazanan Beşiktaş kadrosunda yer aldı. Futbol oynadığı dönemde kullandığı 43 penaltıdan 42'sini gole çevirdi. Kendisine "Büyük Kaptan" olarak lakap takılmıştır. 33 kez Türkiye Milli Futbol Takımı'nda yer aldı. Futbolda oyun kurucu özelliği ile dikkati çekti.
Futbolu bıraktıktan sonra kısa süre tekstil işiyle uğraştı, 1981 yılından itibaren spor yazarı olarak Sabah, Fotomaç, Hürriyet ve Vatan gazetelerinde görev aldı. Kansere yakalandı ve 20 Temmuz 2009 sabah saatlerinde 64 yaşında vefat etti.
Hep beyefendi ve kibarlığı, bunun yanı sıra Büyük Beşiktaşlılığı ile tanındı. Süleyman Seba'nın Beşiktaş Kulübü Başkanlığını bıraktıktan sonra, aday çıkmaması durumunda Beşiktaş sahipsiz kalmaz gerekirse Kulüp Başkanı ben olurum demiştir.
Hep beyefendi ve kibarlığı, bunun yanı sıra Büyük Beşiktaşlılığı ile tanındı. Süleyman Seba'nın Beşiktaş Kulübü Başkanlığını bıraktıktan sonra, aday çıkmaması durumunda Beşiktaş sahipsiz kalmaz gerekirse Kulüp Başkanı ben olurum demiştir.
*****
Oynanan bir maç sırasında rakip takımın bir oyuncusu öyle sıkı bir tekme atıyorki Vedat Okyar can acısıyla bir anlığına zerafeti falan unutup küfür ediyor. Oyuncu hemen öğretmene şikayete giden bir talebe gibi hakemin yanına koşuyor. “Hocam, Vedat bana küfür etti!”
Hakem de bir efsane: Doğan Babacan. Vedat’ın küfür edeceğine ihtimal vermiyor ama yine de yanına gidip soruyor: “Vedat, sen küfür ettin mi falancaya!”
Vedat duraksamadan: “Evet, ettim” diyor.
Doğan Babacan’ın eli cebine gidiyor. Geri geldiğinde o el bir kırmızı kart tutuyor. Havaya kalkan kırmızı kart tüm stadı şaşkınlık temelli bir sessizliğe gömüyor. Olacak iş değil… Beyefendi Vedat kırmızı kart yiyor. Üstelik yediği tekmenin üstüne, tatlı niyetine…
Tezcan arkadaşının yanında tüm olan bitenlere şahit olmuş. O da şaşkınlık içinde:
“Oğlum” diyor Vedat’a, “Manyak mısın sen, niye ettim diyorsun. Etmedim deseydin ya”
Vedat Okyar;
“ÜSTÜMDE BEŞİKTAŞ FORMASI VARKEN YALANMI SÖYLEYECEKTİM!"
Hakem de bir efsane: Doğan Babacan. Vedat’ın küfür edeceğine ihtimal vermiyor ama yine de yanına gidip soruyor: “Vedat, sen küfür ettin mi falancaya!”
Vedat duraksamadan: “Evet, ettim” diyor.
Doğan Babacan’ın eli cebine gidiyor. Geri geldiğinde o el bir kırmızı kart tutuyor. Havaya kalkan kırmızı kart tüm stadı şaşkınlık temelli bir sessizliğe gömüyor. Olacak iş değil… Beyefendi Vedat kırmızı kart yiyor. Üstelik yediği tekmenin üstüne, tatlı niyetine…
Tezcan arkadaşının yanında tüm olan bitenlere şahit olmuş. O da şaşkınlık içinde:
“Oğlum” diyor Vedat’a, “Manyak mısın sen, niye ettim diyorsun. Etmedim deseydin ya”
Vedat Okyar;
“ÜSTÜMDE BEŞİKTAŞ FORMASI VARKEN YALANMI SÖYLEYECEKTİM!"
*****
Sezen Aksu'nun "Keskin Bıçak" Şarkısının sözleri de Vedat Okyar'a aittir. Bir gece hanimla kavga eder eve tek başına gelir saate bakar 00:30 Dolabı açar ama yemek yapamaz, sonra yazmaya başlar."Geldim Yarım,kaldım Yarım" Sonra Sezen Aksu sözleri ister.Al ama der; ismimi kullanma.*****
Şu kısacık ömrüm belki Şeref Beye, Baba Hakkıya yetişmeye yetmedi ama Büyük Kaptanın faal futbol hayatından sonra da spor yazarı olarak, yorumcu olarak futbolun içinde kalması sayesinde onu tanıma zevkine ve şerefine erişmiş oldum. Vedat Okyar ve onun "güzel insan"lığı birdaha hiçbir spor adamının yanına yaklaşamayacağı kadar eşsiz, akıllara durgunluk verecek cinsten ve özeldi. Kendine göre en ağır ifadelelerle birisini eleştirirken bile ona iltifat eder gibiydi. Hiç futbolla ilgilenmeyen birisi bile tesadüfen tv ekranlarında onu konuşurken görse durup dinlemek isterdi. Hayatımda tanıdığım en "güzel" Beşiktaşlıydı
Nur içinde yat güzel insan...