Şubat ayının buz gibi soğuk bir pazar günü. İnsanın evden çıkası gelmiyor. Elimizde tiyatro biletlerimiz. Gitsek mi gitmesek mi düşünceleri içimizde ses buluyor ama kimse dışa vurmuyor bu düşüncesini. Kat kat giyinip kuşanıp yola koyuluyoruz. Tiyatro salonunda önden üçüncü sıradaki yerimizi alıyoruz. Hareketli, eğlenceli ve gürültülü bir şekilde başlıyan oyunu izlemeye başlıyoruz. Bu beklenmedik başlangıç içimizi ısıtıyor. Oyunun ilk arasında sırıtık bir şekilde birbirimize bakıyoruz, yorumlar yapıyoruz oyunu ne kadar çok beğendiğimize dair. İkinci yarının sonlarında artık gülmekten gözümüzden yaşlar geliyor karnım ağrıyor. Evet ne soğuk kalıyor ne kış...Bu komik oyun içimizi ısıtıyor kafamızı dağıtıyor.
İstanbul Meydan Sahnesi tarafından sahneye konan ve Seyfi Şahin tarafından yazılan oyun birbirinden değerli oyuncuları ile tiyatro severlerle buluşuyor. Medyanın günümüzde geldiği hali, emeklilerin çektiği sıkıntıları, internetin hayatımız üzerindeki etkileri, banka mağduriyetleri ve en çok güldüğüm bölüm olan evlilik programlarının durumu gibi güncel birçok konuya değinilmiş. Birçok tiyatro oyununun aksine seyirciyi yok saymarak ve hatta oyuna dahil ederek kahkalara güldürüyor.
Toplumsal sorunlara mizah yoluyla değinen,neredeyse unuttuğumuz 'Olacak O Kadar' tadında keyifli mi keyifli bir oyun. Kendimize ayna tuttuğumuz, içinde yaşarken farkedemediğimiz trajikomik bir sürü olay.Anlayacağınız ağlanacak halimize gülüyoruz...